Falih Rifki Atay

Izmirden Bursaya Yunan Mezalimi

Sprache: Türkisch.
kartoniert , 144 Seiten
ISBN 6057531663
EAN 9786057531667
Veröffentlicht Dezember 2023
Verlag/Hersteller Pozitif Yayinlari
11,99 inkl. MwSt.
Lieferbar innerhalb von 2 Wochen (Versand mit Deutscher Post/DHL)
Teilen
Beschreibung

Izmirden Bursaya Yunan Mezalimindeki hikaye ve gözlemlerin en büyük özelligi yasanmis facialari devrin büyük kalemleriyle tespit etmesidir. Bu hikayelerin insanin icini kanatan, istirapla titreten bir cephesi vardir. Gelecek felaketleri önlemek, ancak öncekilerin bilinmesi ve onlardan ders alinmasiyla kabildir. Savaslar tarih kitaplarinda bir iki sayfa icinde özetlenirken, o günleri yasamis fertlerin istiraplari ve sikintilari arka planda kalir. Ama savasin asil faciasini tek tek insanlar yasamislardir. Bu tecrübelerin yakindan bilinmesiyle insan kendi tarihini canli olarak tanir. Bu ferd tecrübelerin sonraki nesillere aktarilmasi ölümsüzlestirilmesi ise o günleri yasamis sanatkarlara düser. Bu kitapta yazilari yer alan sanatkarlar, üzerine düsen bu görevi yapmislardir. Fevzi Lütfinin su sözleri her seyi anlatir niteliktedir 93teki facialar gibi, Balkan Savasindaki katliamlar gibi belki bir gün Anadolu yanginlarini ve katliamlarini da unutabilirdik fakat artik bugün buna imkan yoktur. Izmirden Bursaya Yunan Mezalimindeki kitabi bütün o harabe küllerinin Türk kemiklerinin ve havaya karisan masum feryatlarinin en yanik nisanesi olarak duruyor. Bu kitap yalniz yazarlari icin degil, bütün Türk yazarlari ve Türk milleti icin yeni bir yolun, kendi yolumuzun, memleket yolunun rehberidir. Bu yola dudaklarinda bu kücük kitaptaki zehrin aci tebessümüyle giren bu yazarlar bir zaman sonra bakacaklar ki geride biraktiklari seyler en bos seyler degilse bile yeni bulduklari kadar dolu degildir. imdiye kadar Türk edebiyatinda milllik hasreti vardi, lakin bunun ne oldugunu kimse fark etmiyordu. Esasen o aramakla, mantikla bulunmazdi. Izmirden Bursaya Yunan Mezalimindeki i kitabi bu hasretin müjdecisidir. Onu, yazarlari memleketin harap yollarinda istiraplarin icinde buldular ve heder etmediler. Bu kitap ani parlayan bir nurdur. Bu nuru devam ettirmek ve sanat yolunun köse baslarinda bir mesale kuvvetiyle yakabilmek hünerini göstermelidir. Iste bu hüneri gösterdigimiz gündür ki Türk edebiyati kendi icinden fiskiran bir kudret haline girecektir. Bu kitap, bu büyük kudretin ilk hamlesidir.