Bir Galatasarayli Mimarin Anilari

1960li yillarin Galatasaray Lisesinde tabiri caizse oldukca haylaz bir ögrencilik dönemi geciren Prof. Dr. A. Aydin Kunt, kitaba adini veren lakabi da lise siralarindaki arkadaslarina ait Kavun Belki de cocuklugunun, cok dilli, dinli, renkli bir kültürün harmanlandigi Istanbulun mahallelerinde gecmesi; yasama bu kadar mizahi üslupla yaklasabilmesini ve bu kadar farkli noktalardan kesit alip bakabilmesini sagladi Aydin Kunta. Yasadiklarina dair aldigi ilmek ilmek notlar, günce defterleri, onun bir nevi yasamina nasil disaridan bakip, vaziyet planini cikardigi bir enstantaneye dönüstügü konusunda ipuclari veriyor.
Elinizdeki bu kitap, bir dönemin Istanbuluna yarenlik ediyor; insancil ölcülerin kullanildigi mekanlardan, insanlarin birbirine temas ettigi, esnafindan soförüne birbirinin diline dinine sahip ciktigi mahallelerine konuk ediyor. Hem de cok uzak bir zaman degil, bundan yarim yüzyil öncesinin Sislisine, Kadiköyüne götürüyor bizleri. Cocuk gözleriyle tanik oldugu dönemden akademide mimarlik okumaya karar verdigi döneme kadar uzanan bu sürecte, Kuntun cok renkli kisiligi adeta yasadigi dönemle de örtüsüyor. Mimar olduktan sonra büyüdügü Istanbul ile kuskusuz catismalar yasayan Kunt, mozaigin renkli parcalarini bu kitapla tamamlamis. Ama icinde hep eksikligini duydugu ve belki de sirtinda tasidigi agirligi bir nebze de olsa hafifletme istegiyle Bunun icin de, cizerken de yazarken de en yakin destekcisi oldugu kalem kagidiyla bulmus dermanini
Niye yazdim sorusunun da birkac yaniti, bu kitabi yazmamin birkac gerekcesi var... Sanirim ilk ve en önemlisi Ölüm korkusudur. Bu yasadiklarimi kimselere aktaramadan ölürüm diye korktum nedense, özellikle de kizima... Cünkü baskalarini belki de hic mi hic ilgilendirmeyecek olan bircok sey, kizim icin bilinmesi gereken seylerdi kanimca
Prof. Dr. A. Aydin Kunt, 2006 yilinda ilk basimi gerceklestirilen Kavun Unutmadan adli kitabini, büyümesine taniklik edemedigi kizi Ebru Kunt Akina adamis. Bu kez yeni basimla Kavun Unutmadan kitabi tekrar okuyucularina ve dönemine kendini yeniden hatirlatiyor. Kitapta adi gecen bircok kisi ne yazik ki bugün aramizda degil tipki Bahcesehir Üniversitesinde mimarlik bölümünde ögretim üyesiyken 2012 yilinda kendisinin de aramizdan ayrilisi gibi