Kenttanriciliktan Tektanriciliga Dinsel Ideoloji ve Gönüllü Kulluk

Yazarin Kemirgenlerden Sömürgenlere Insanlik Tarihi Imge, 2006 yapitinda, insanligin, Biyolojik Evrim kaliti temelleri üzerinde yükseltilen Kültürel Evrim kazanimlari, daha cok maddesel kültür perspektifinden yaklasilarak anlasilip anlatilmaya calisilmaktaydi. Bu tarih anlayisini yazar, Kenttanriciliktan Tektanriciliga Dinsel Ideoloji ve Gönüllü Kulluk Imge, 2021 yapitinda bütünlestirerek söyle tamamlamakta Tarihe simgeseldüsünsel kültür birikimi acisindan yaklasilip, düsünceler ve inanclar, cagimizin sorununa yarismacisavasci insan iliskileri ve toplumumuzun saptirildigi siyasal islam cikmaz sokagina dek dinsel ideoloji ana akimi üzerinden izlenmekte. Bu yolda ise, ilk sanal insan toplulugunun ilkel insaninin, ilk maddesel aracini mizrak yontarken, onun imgesinisimgesini kafasinda yaratip bellegine attigi varsayimiyla baslanmakta. Böylece insanin yeryüzüne, hem nesneler hem simgeler evreninde, hem acilariyla, tatlilariyla gecmis zaman hem korkulariyla, umutlariyla gelecek zaman atmosferi icinde yasayabilen bir varlik olarak adimini attigi görülmekte. Insanin, hem düsünce hem duygu organi olan neokorteksli beyniyle kendisini hem dinselmetafizik duygulara ve inanclara hem rasyonelbilimsel düsüncelere ve umutlara götürebilecek sinirsiz bir bellek ve animsama yetisi tasidigi ileri sürülmekte. Asalak avci-toplayici gecim bicimi yasanan dönemlerde yasamsal sorunlarina aclik, üreme, yasarkalma doyurucu cözümler üretmeye yeterli olmayan ilkel kültürlü topluluk insaninin, gerceklik dünyasinda cözemedigi sorunlarina, analoji mantigi ekseninde döndürdügü sihirsel düsünüs ve kültür ile cözme umuduna kapilisi betimlenmekte. Bu yolda arkeolojik ve antropolojik veriler izlenerek, tutumu söyle yansitilmakta Düsmanina dis geciremeyen kuklasina sis gecirir ve insan simgelerle savasir, simgelerle sevisir Uygar toplum kentli, katmanli, devletli, esitsizlikci toplumlar dönemi üstyapisinin, tümdengelim mantigi temeline dayandirilan inanclarla örüldügü belirtilmekte. Insanin ve toplumun kendisini bilen ve bildigini bilen tek gercek özne yapan özelliginin, gercekligi bilme ve onu kendi bireysel ve toplulugunun kolektif eylemi ile degistirebilme yetilerinin yadsinip elinden alinarak Rab Efendi denen sanal askinöznelere sunulmasiyla kulköle konumuna düsürülmesinde kullanilan dinsel ideolojinin islevi üzerinde odaklanilmakta. Bu noktada, insan anlayisinda, insanligin ilk sinifli uygar toplumlarinin görüldügü Mezopotamyada SümerBabil Yaratilis Mitosu icinde, insanin tanrilara hizmetkulluk etmesi amaciyla ve balciktan Tevrat, Yaratilis, 127; Kuran, Secde 9 yaratilisi inancina demir atildigi gösterilmekte. Bu yaratilis inancinin imparatorluk ideolojisi islevi görecek
Tektanriciliga, oldugu gibi, bicimi balciktan yaratilma ve icerigi tanrilaratanriya kulluk etmesi
amaci ile kopyalanarak gecirilisi ortaya konmakta. Kitabin sonuna koydugu EK icinde yazarin Bilimsel Düsünüs Yöntemine Bir Katki Denmesi de bulunuyor.