Sinopenin Gözyaslari

Sehr-i Sinope veya bugünkü adiyla Sinop, ismini aldigi peri kizinin kaderini paylasmakla karsi karsiya
kalmisti. Cünkü onun da bekaretine göz koyulmustu, hem de bir nükleer santral ugruna. Simdi, binlerce
yillik kadim kültürü ile bu tacize karsi savasmak zorundaydi. Su Perisi Sinope, Diogenes, VI. Mithridates,
Tarzan Kemal, Baris ve Tom, Hadesin ülkesinden Sinop semalarina gelerek bu savasi baslattilar. Kemal ve
Sinemin sahsinda, tüm Sinoplular da bu savasa katildilar. Sinop kurtarilabilecek miydi Mutlaka
kurtarilmaliydi. Cünkü onun benzersiz özellikleri vardi.
Bazen hasin rüzgarlarin costurdugu deniziyle asi mavi, bazen de yaprak kimildamayan sessiz ormanlariyla
uysal yesildi.
Bir kiyisindaki deniz, göl gibi durgun suyuyla huzurlu mavi iken, diger kiyisindaki deniz, dalgalarin
heybetiyle beyaz deliydi.
Bir tarafi suda yüzen cennet adasi, diger tarafi cehennem cezaeviyle ünlü sürgün adasiydi.
ehr-i Sinope; tipki ask gibi, tipki yasam gibi, zitlik tanrisi ile mükemmellik tanrisinin birlikte yasadiklari
kutsal bir mekandi.