Samanlar

8. Yüzyilda insan aklini mühürlemek isteyen bir grup, büyük bir savas vererek basariya ulasirlar. 1950 yilinda yemende bu mührü acacak bir miras bulunur. On iki yüz yil sonra bu savas, Büyükadadaki bir yetimhanede tekrar baslar. Istanbulda siradan bir hirsizlik vakasi yasanir. Mill mücadelenin büyük kahramani adina kurulan Kazim Karabekir pasa müzesinden, merhum Karabekir pasaya ait birtakim özel esyalar calinir. Bütün cabalara ragmen hirsizliga ait en ufak bir iz bulunamaz. Ta ki yüksek profilli bazi insanlarin cinayetine kadar. Mechul katil; bogazlarini kesip katlettigi kurbanlarinin gözlerini cikarip yer ve her cinayetten sonra cesetlerin üzerine, müzeden calinan özel esyalardan birini birakmaya baslar. Bu katili yakalamak, cinayet masasindan ayrilmak zorunda kalan engelli bir komisere düser. Cünkü o, cok sevdigi bir yakinini, bu katile kurban vermistir. Komiser Altayin bu davada sürpriz yardimcisi ise yine kisisel sebeplerden dolayi bu katilin pesine düsen gizemli bir cingenedir. Yamyam katili yakalamak icin paraplejik komiser ve yasli cingene Istanbuldan yemene, günümüzden gecmise uzanan ölümcül bir sürek avi baslatir. Komiser ve cingene büyük bir hata yapar; cinayetlerin sebebini tarihin icinde ararlar. Oysa tarih, cinayetlerin icindedir.