Ugurböcegi

Lawrence, kim olursak olalim, yasamamiz gerekenden daha sönuk yasadigimizi kabul etmemizi sagliyor. STHE NEW YORK REVIEW OF BOOKS
Birinci Dunya Savasinin sona erdigi yillarda, Ingilterede aristokrat bir kadin olan Leydi Daphne kendi icsel catismalariyla yuzlesmek zorunda kalir. Savasin yaraladigi kocasiyla birlikte surdurdugu hayatta, yitirdigi tutkunun izlerini ararken bir Alman savas esiri olan Kont Dionysin varligi, Daphnenin ic dunyasinda derin yankilar uyandirir. Bu yasak cekim, ona hem arzuladigi özgurlugu hem de toplumun koydugu sinirlarla hesaplasmayi getirir.
D. H. Lawrencein insan ruhunun karanlik köselerini ve askin gizemli dogasini carpici bir sekilde isledigi Ugurböcegi, duygusal yogunluk ve psikolojik derinlikle örulu bir basyapit. Toplumsal normlar, ask ve savasin yarattigi kirilganlik arasinda sikismis bir kadinin icsel yolculugunu anlatan bu kisa roman, bireysel arzular ve ahlaki ikilemlerle dolu bir dunyaya kapi araliyor.