Sana, Bana, Bir de Kara Kediye

Biz iyiydik. Ben kendi kabugumda, diger cekirdek arkadaslarimla iyiydim. Hepsinin en ufagi, maskotuydum. Beni evden almaya gelir, Pabucu yarim, diye seslenirlerdi. Cik disariya oynayalim, diye de eklerlerdi. Bir gün bize bir komsu geldi. Ne mi getirdi Inci boncuk. Tekerlemedeki gibi. Renk ve ahenk getirdi dünyama. Sonra Tufan, firtina Kime kime Bana ve sana. Baska kime Kara kediye. Bilirsiniz gerisini Ama böyle baslamaz hikayeler degil mi Bir varmis, bir yokmus diye baslar. Benim öyküm, benim ben oldugum günle basliyor
Bala erken bir yasta ilkokula basliyor. Herkesten yasca kücük olmak, ortak deneyimlere herkesten daha büyük bir saskinlikla bakmak demek. Ögretmenler, dersler, kurallar, yeni arkadasliklar, yeni bir düzen Tabii ki, akranlarinin görünen yüzünün ardindaki bilinmeyen hikayeler... Yazar, senarist, yönetmen Ela Basak Atakan, cocuklar ve icimizdeki cocuk icin yazdigi ilk romaninda kendi yasamindan yola cikarak okurlarini bambaska bir döneme, Istanbulun Bebek sirtlarina, aci tatli bir cocukluk öyküsüne davet ediyor.