Masallarda Cinsiyet Kültürü

Insanin oldugu her zaman ve mekanda var olan masallarin hayatimizdaki yeri yok sayilmamalidir. Cünkü masallarla kendimizi tanimaya baslar masallarla yarina hazirlaniriz. Geleneksel veya modern cagda hic fark etmez masallarla bir sekilde bize hep yol gösterme gayesi yürütülmüstür. Bu yol gösterme esnasinda kimi zaman hosumuza giden kimi zaman ise hosumuza gitmeyen olaylarla masallar karsimiza cikmistir. Ancak her ne sekilde olursa olsun karsimiza cikan masallarda degismeyen sey insanin hep merkezde olmasidir. Merkezde olan insanin toplumsal cinsiyet sürecinde yasadiklari ya da yasayamadiklari masallarla bize ulasmistir. Kadin ve erkek arasindaki iliski ve bu iliskide yasanan birliktelikler ya da catismalar göz önüne serilmistir. Kimi zaman kadinin büyük roller üstlenip erkegin arka planda kaldigini görürken kimi zaman ise erkek egemenligin en büyük sahneleri ile karsi karsiya kalmaktayiz. Roller degismekte; kadin kimi zaman sevgili, anne, bilge olurken kimi zaman ise köle ve erkegin istedigi rollerde sakli kalmaktadir. Erkekte de ayni durum söz konusu olmaktadir. Kimi zaman varligini ancak bir kadinin varligi ile ispatlamak zorunda kalmakta kimi zaman buna bile firsat bulamamaktadir. Sonuc olarak kadin ve erkek arasindaki iliski ve degisen roller, masallarla bir kültür olarak toplumun hafizasina yerlesmektedir. Saglikli bir cinsiyet kültürüne özellikle modern cagda daha cok ihtiyac duyulmaktadir. Toplumumuzda yasanan cinsiyetci söylemler ve bunun sonucunda meydana gelen siddet ve diger farkli olaylar, bizi böyle bir calismaya sevk etmistir. Bilimsel yöntemlerle sekillenen bu kitabimiz, toplumun her kesimine seslenme gayesini tasimaktadir.