Tüplü Televizyon Kirilinca

Sehir ve apartmanlar gökyüzünü esirger mi insanlardan Sirali daireler birer kahir yuvalarina döner mi cocuklar icin Kaplumbagalar dile gelir mi Cikarsiz adim atilmaz mi büyük büyük caddelerde Bir televizyon nasil olur da tamir edilemez bunca zamanda Kirip dökülenlerin yerini hep baska yeni seyler mi alir Akvaryum, solucan, köy, bilezik, gözyasi, olta. Tüplü Televizyon Kirilinca cekirdek bir ailenin sehirde tutunma cabalari, nefes alip verisleri, kalp atislari, taseronlari, gürültüsü ve tramvaylari.
Anne, solucan toplamaya gidiyoruz
Yildirim aglamakli oldu. Gözleri doldu. Dislerini sikti. Kendini sikti. Dudagini isirdi. Kanatti. Kan tadi diline geldi. Eksi. Yuttu. Biradan büyük bir yudum daha aldi. Nazo toz meyve suyuydu. Arkadaslariyla para toplayip yan köydeki bakkaldan paket icinde alirlar, dönüs yolunda kostur kostur cayira serilirlerdi. Hasat zamani eglencelerinden biriydi. Sicak tüm uzuvlarini yakardi. Sonra litrelik su kabina tozu bosaltirlar, aralarindaki en kücügünü cesmeye kabi suyla doldurmaya yollarlardi. Oglanin dönüsünü dört gözle izlemeye koyulurlardi. Kap her defasinda baska renklere bulanmis olarak geri gelirdi. Bunu da yine kura yöntemiyle belirlerdi.
Turuncu, kirmizi, sari