Hotel Istanbul

Insanlar kavgaliydi kendileriyle, diğerleriyle, trafikle, şehirle ve bu şehrin bitmeyen kaosuyla. Kavga ettikce daha fazla kaos cikiyordu, kaos büyüdükce daha fazla kavga ediyorlardi. Değişik bir ruhu vardi bu şehrin, kendine has, anlatilamaz bir duyguydu burada yaşamak. Bir yerden sonra teslim olduğunuz bir bilinmezlik, yitirdiğiniz bir soluktu akşam olunca ilk hissettiğiniz şey. İnsan evine girdikten sonra, nerede yaşadiğinin bir önemi yoktur Onun icin evlerine ulaşmaya calişiyorlardi biteviye, kendi kabuğunu arayan bir salyangoza benziyorlardi bu halleriyle. Peki neydi onlari burada tutan Zihinlerine bir kurt girmiş ve bütün reflekslerini esir almişti sanki. Şikayet ediyor, isyan ediyor ama gidemiyorlardi bir türlü, insanin bir yerden sonra gidecek yeri kalmiyor olabilir miydi
Suc Mahalli Üclemesinin ikinci kitabi Hotel Istanbul, kimi gün Salih, kimi gün Halis olarak kimi gün ikisi de olamayip sadece kim oldugunu hatirlamaya calisarak gezinen bir adamin öteki ile kesisen hikayesini anlatiyor. Birden fazla olayi merkeze alan giriftli yapisiyla Hotel Istanbul, toplumu yansitan elestirel bir polisiye girisimi.