Pak Insanlar Ülkesinde

Kenizé Mourad, Pak Insanlar Ülkesinde adli romaniyla bizi Pakistanin derinliklerine, tehlikelerle dolu bir dünyaya sürüklüyor.
Fransiz gazeteci Anne, nükleer silahlarin teröristlerin eline gecme riskini arastirmak icin Pakistana gelir. Ancak bu görev, onu Lahorun dar sokaklarinda casusluk aglari, hükümet yetkilileri ve cihatci gruplarla karsi karsiya birakir. Arastirmalari sirasinda Pakistanin tarihi ve kültürel zenginlikleri arasinda dolasirken, her adimda daha büyük tehlikelerle yüzlesir. Sonunda, asirilikci bir örgüte sizmaya calisirken rehin alinir. Aclik, susuzluk ve ölüm korkusuyla mücadele ederken karsisina gizemli ve karizmatik bir figür cikar Kerim. Beckett oyunlari sahneleyen bu esrarengiz adam, gecmisinde sakli tehlikeli bir sir tasimaktadir ve Annei kurtarmak icin her seyi riske atar.
Pak Insanlar Ülkesinde, yalnizca soluk soluga okunacak bir casusluk hikayesi degil; Dogu ile Bati arasindaki gerilimleri, kimlik ve sadakat catismalarini da derinlemesine isleyen bir roman. Kenizé Mourad, Pakistanin kültürel ve siyasi yapisini ustalikla aktarirken, insan ruhunun en karanlik anlarinda bile umut ve sevginin var olabilecegini hatirlatiyor.
Gerilim, kesif ve insan dogasinin en derin catismalariyla örülü bu etkileyici roman, uzun süre aklinizdan cikmayacak.