Al-i Aba Divani

Ehl-i Beyt konusu biz müslümanlar icin oldukca hassas. Cünkü Hz. Peygamber s.a.v.in yakinlari olan Ehl-i Beyt, hayati boyunca Reslullah Efendimize hizmet etmis, onun pesinde her türlü sikintilara gögüs germis, bu noktada diger müslümanlara örnek olup yol göstermistir.
Bu anlamda günümüzde ihtiyac duydugumuz en kritik önceliklerden biri de Ehl-i Beyte hürmet ve edep. Cünkü onlarin izinden gidip Islam ahlaki ile vasiflanmak, cagin dogurdugu tüm fitne ve karisiklar arasindan bizlere Kuran ve Sünnetin münir yolunu gösterecektir.
Böylesine ciddi ve önemli bir husus icin Semerkand Yayinlarindan farkindalik uyandiracak bir eser hazirlanmis. Calisma ismini Efendimiz s.a.v.in; Hz. Ali, Hz. Fatima, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin radiyallahu anhümü abasinin altina alarak, Allahim bunlar benim Ehl-i Beytimdir, onlari günahlardan temizle diye dua ettigi hadis-i seriften neset ederek aliyor. Bununla beraber degerli eser, edeb alanda ayri bir yere sahip olan Ehl-i Beyt siirleri gelenegine de vurgu yapiyor.
Asirlardir pek cok mesnevi, gazel, kaside, rubai ile bu serefli, temiz aileye duyulan özlem ve muhabbet dile getirilmis, sayisiz misra kaleme alinmistir. Bu manada Semerkand Yayinlarindan cikan Al-i Aba Divani hem Ehl-i Beyte yazilan siirleri bir arada bulup istifade etmek hem de bir gelenegi yasatmak adina oldukca degerli.
Divan hazirlanirken okuyucunun hakkini gözetmek adina büyük bir kolaylik düsünülmüs. Her siirin altinda verilen sözlük calismasi, anlasilmasi güc kelimeler icin ayri bir zaman harcamayi gerektirmiyor. Sözlük calismasinin sayfa altlarinda dipnotta verilmesi de oldukca güzel olmus. Okuyucuyu yormuyor ve durmadan sayfa degistirmek zorunda birakmiyor.
Kapak tasarimi ve cildiyle de dikkat ceken eser, kitapsever dostlarin birbirlerine hediye olarak verebilecegi latif bir armagan olarak da degerlendirilebilir. Özellikle siire yatkinligi olanlar tarafindan mutlaka evinde bulundurulmasi gereken kitap, farkli sairlerin dilinden degisik üsluplari görmek adina da degerli.