Bilgi ve Deger

Modern insanin krizler caginda yasadigi bilinen bir gercek. Bunun isaretlerini hemen her alanda; karsit ideolojilerin küresel savaslarinda, teknolojinin yarattigi dogal ve toplumsal karisikliklarda, insani varolusu artarak tehdit eden cilgin-hizli hayat tarzinda da görmek pekala mümkündür.
Baristan bahsedilir ancak sosyal iliskilerde süphe, korku ya da öfke egemendir. Ekonomik refahtan bahsedilir ancak borc icerisinde yüzülür. Özgürlükten bahsedilir ancak özgürlük, insanlarin aynilestirilmesiyle bir tutulur. Esitlikten bahsedilir ancak esitlik, liyakatin cezalandirilmasiymis gibi algilanir. Bu düzensizliklerin neticesinin er ya da gec kaos olacagi da gayet aciktir. Acaba bu duruma nicin düsülmüstür ve bu durumdan kurtulmanin imkani var midir Aslinda burada söz konusu olan, varlik ve bilgi ile birlikte felsefenin üc temel meselesinden biri olan deger probleminden baskasi degildir.
Peki deger derken sözü edilen nedir Degerin kendinde bir degeri var midir Yoksa deger degerini toplumsal ve kurumsal pratiklerin somut formlarinda mi bulur Degeri, deger kilan nedir Degerler normatif midir Bir eylem bilgi üzerine mi kurulur, deger üzerine mi Modern birey icin degerlerin kriteri ödev duygusu olabilir mi
Tüm bu sorulara cevaplarin aradigi elinizdeki kitapta, Sokratesten Kant, Fichte ve Hartmanna, Heideggerden Nussbauma ve Habermasa dek, degerin mahiyeti, bilgi ve varlik alanlariyla iliskisi ele alinmaktadir.