Yasama Estetigi Baglaminda Nabi Divaninda Kanaat Kavrami

Etik ve estetik degerler genellikle bir bütün olarak kabul edilmis, bu bütünlügün temelinde insan ruhunun ve varliginin oldugu görülmüstür. Güzeli ve iyiyi talep eden insan, mutluluk adini verdigi nihai erege ulasmak icin yaptigi tercihlerle yasaminda etik ve estetik degerler ortaya koymustur. Gecmise nazaran günümüzde etkisi daha yogun hissedilen degisen dünya algisi ve tutkusuyla yapilan tercihler yasamin parcasi olan bireyi, toplumu ve cevreyi olumsuz etkilemis, bu sebeple etik ve estetik bilincin gelisim katetmesi gerektigi görülmüstür. Her bir inanc sisteminin ve düsüncenin temelini olusturan kanaat kavrami da bu noktada dikkat ceken hususlardan biri olmustur. Yazili edebiyatin ilk örneklerinden itibaren yasamin estetik bir hal almasi icin meydana gelen hikmetli söz söyleme gelenegi günümüze kadar devamliligini sürdürmüstür. Klasik Türk edebiyatinda ise 17. yüzyilin ikinci yarisinda yasamis olan Nab, hikem siirin en basarili örneklerini vererek kendisinden sonra hikem bir ekolün olusmasina katki saglamistir. Tarihten iktisada, psikolojiden sosyoloji ve felsefeye kadar disiplinler arasi calisma alani sunarak bir belge niteligi tasiyan Nab Dvani insanin yasama yolunda güzeli ve iyiyi bulmasina katkida bulunmustur. Sair, döneminde gözlemledigi para tutkusunu ve bu tutkudan meydana gelen olumsuzluklari kanaat kavrami yardimiyla fayda alanina yöneltmeye calismistir. Nab Dvani üzerinde yapilacak olan calismaya baslarken kanaat kavraminin anlam cercevesi cizilmis ve kanaatin kavram alani icinde yer alan unsurlar tasnif edilmistir. Tasnif edilen unsurlarin Dvanda yer aldigi nazim birimleri beyitbentler tespit edilmistir. Sairin kanaate dair düsüncelerini en iyi yansittigi ve estetik degeri yüksek oldugu düsünülen nazim birimleri icerik analizi ve geleneksel serh yöntemiyle incelenerek Nab Dvaninin kanaat baglaminda psikolojik, sosyolojik ve ekolojik fayda alani degerlendirilmistir.