Istanbul Su Kültürü

Su, insan varolusunun ilk ve en önemli unsurudur. Tüm uygarliklarda su kültürü, yasamin ve toplumsal hayatin ana kaynagini olusturur. Tarih boyunca savaslar ve büyük uygarlik dönüsümleri hep su üzerinden yürümüstür.
Istanbulu ortadan ikiye ayiran su, Tarih Yarimadayi da sarip sarmalamis, karalari kusatip gastronomiden tasimaciliga bir deniz kültürü yaratmistir. Tuzlu sudan yana bahti acik Istanbulun tatli su ihtiyaci ve arayisi ise asirlarca sürmüs, nice cabaya konu olmustur. Roma medeniyetinden Cumhuriyetimize hemen her dönem ciddi bir mühendislik calismasinin merkezinde yer alan su, kaynagindan kamuya tasinmis; bentlerden, isalelerden asip cesmelere varmis ve insanlarin kullanimina sunulmustur.
Istanbul Su Kültürü, suyu tüm yönleriyle incelerken sehrin icme suyunu esas aliyor. Suyun Istanbuldaki tarihsel yolculugundan baslayarak iklim ve cevre sorunlarina odaklanan kitapta, su kaynaklari üzerinden yürüyen su politikalari da bütün yönleriyle okuyucuya sunuluyor. Suyun biyolojik yapisina isik tutarken diger taraftan mitolojide, edebiyatta, sinemada ve popüler kültürde suyun degisen ve zenginlesen anlamlarina da mercek tutan eser cok önemli bir tarihsel misyonu da yerine getiriyor. Istanbul Su Kültürü kapsamli bir arastirma ile tarihe not düserken suya sahip cikmamiz gerektigini de hatirlatiyor