Dedemin Fincani

Gecmisin gölgesinde atilan ciglik, gelecegin enkazinda yankilanir.
Bazi hayatlar, dogduklari cografyanin kaderini sirtlanir. Yasarken duyurulamayan sesler ölürken birer cigliga dönüsür. Cografyanin kader oldugu yerde kederden kacmak mümkün olmaz, isimler degisir ama hikayeler asla...
Kendi hayatlarini yasamak isteyip ona ulasamayanlarin hikayesi bu. Ceyda sessizlige mahkm edilmis bir genc kizdir. Düslerini fisildamaktan bile korkarak büyümüs, kendi hayatina dokunamadan baskalarinin dogrularina boyun egmistir. Sevdigini secememis, sectigiyle mutlu olamamistir. Ayrilmak özgürlüge acilan tek kapidir ve o bir kez daha vazgecer kendinden. Ama hayat Ceydaya ikinci bir sansi tanimaz. O gece otel odasinda yer titrediginde, duvarlar cöküp de karanligi yuttugunda geriye sadece yarim bir hikaye kalir.
Ceydanin hikayesini okurken kahve fincaninizi elinize alacak, kokusuyla gecmise gidecek, kendi travmalarinizdan izler bulacak, kavusamayan asiklari anacak ve depremde hayatlarini kaybedenleri onurlandiracaksiniz.