Can Otu

Gecit vermez kahverengi hödük kayaliklara inat bir yerde, yemyesil otlar vardi ve bilek kalinliginda su akiyordu. Evet iste oydu, can otu. Hem de bolca cicek acmisti. Yosun yesili yapraklari, mora calan kirmizimsi rengi, bir metreyi bulan boyu ile Azati bekliyordu. Ama öyle bir yerdeydi ki inmek bir mesele cikmak daha zor bir meseleydi. Hic kimse oraya inmeye cesaret edemezdi. Ama caresiz inilecekti. Otuz metre derinlik de nedir diye icinden gecirdi Azat. Ilk metreleri kolay indi. Biraz daha inince kayalarin yüzeyi nemlendi ve kayganlasti. Bütün dikkatini vererek ustaca indi. Omzuna astigi torbasini o ciceklerle doldurdu.
Öyküler, olaylari ya da duygulari siirsel bir dille okuyucuya ulastirma yolcusudur. Bir öykü yol boyunca kendine bolca dost edinir. Bazen düsünüyorum. Hangi öyküler bana arkadas oldular Saatlerce beni tutsak aldilar
CAN OTU kitabinda sizi saatlerce tutsak edecek öyküleri, aci kahve tadinda okuyacaksiniz.