Kalp Ülkesinin Sultani Bediüzzaman Saidi Nursi

Bir garip adam vardi, kafilenin icinde. Ne simasi, ne de konusmasi etrafindakilere benzemiyordu. Sürgündü. Asirlik bir cinarin durgunlugu vardi üzerinde. Onu karsilayanlar garip bir duyguya kapildilar önce; bir cinardi sanki gelen, bir cinar ariyordu kendi neslinden Onu daglarin yalniz agaci yasli cinara götürdüler. Bu yörenin yabancisiydi yasli cinar, bir esi daha yoktu civar daglarda. Esini bulmustu Barla yaylalarinin yalniz cinari. Üc sütun halinde semaya yükselen bu muhtesem cinarin dallari arasina bir kulübecik yapildi. Misafir cinar da aradigini bulmus gibiydi. Hikayesini anlatti ulu cinar yasli cinara, birbirlerine kaynastilar, dertlestiler uzun uzun. Yaz mevsimi geldi mi yasli cinar misafirlerini daha yüce zirvelere ugurlardi. Daha yücelere, derdi. Basin göklere degmeli Bu yüce daglarda asirlardir seni bekleyen, daha nice bagri yarali asikin var. Göz yasi pinar olmus nice sevdalin var Cam Daginin zirvelerinde.
O, bagri yaralilarin tesellisi, kalp ülkesinin sultaniydi...