Zor Yillar

2016 yilindaki seri tutuklamalar baslayinca bu kitabin yazari da tutuklanir ve cezaevine gönderilir. Her gün yüzlerce insanin tutuklama haberleri ile günler geçmekte, cezaevleri hinca hinç insanlarla doldurulmaktaydi.
Zalimin zulümde hiz kesmeye hiç niyeti yoktu. Anne karnindaki bebekten, yasli ve yatalak agir hastalara kadar herkes bu zulümden nasibini alacakti. Dikta rejimi kurulmus, insanlarin can, mal ve hürriyetinin teminati olmasi gereken devlet, insanlarin canina kasteder, malini gasp eder ve hürriyetini keyfi olarak tahdit eder hale gelmistir.
Hukuk egilip bükülmekte, savunma seklen alinir gibi görünmekte, talimatla hareket eden yargi mensuplari masumlara ceza üstüne ceza yagdirmakta, terörle en son iliskilendirilebilecek insanlara terörden üst sinirlardan keyfi cezalar verilmekteydi.
Tarihte esine ve benzerine rastlanilmasi hemen hemen mümkün olmayan bir tasfiye ve soykirim operasyonu yapilmaktaydi. Milyonlarca insan sorgulanmis, yüzbinlerce devlet memurunun isine kanunsuz KHK'larla son verilmis ve cezaevinde yillarca haksiz yere tutulmustur. Basta üniversiteler ve okullar olmak üzere hastane, vakif, dernek gibi kamuya yararli kurumlar ya kapatilmis ya da mülkleri yagmacilara teslim edilmistir. Terörizme destek bahanesi ile insanlarin mallarina el konmus ya da bloke konularak aileleri açliga mahkum edilmistir.
Bu siir kitabi cezaevinde her gün ümitsizlige düsürecek haberlerin ardi ardina geldigi, felaket haberlerinin kesilmedigi bir zaman diliminde yazilmaya baslanmistir. Kitap zalime destek olmayi, hatta meyletmeyi kesin bir dille reddeder. En zor sartlarda dahi ümidi kaybetmemeyi, Allah'a kesin ve kati itimadi telkin eder.
Siirler, Kur'an'dan bize süzülerek gelen hakikatlerin özetlenmesine önem verir. Siirler, sanatli ve bos söz söyleme amaci ile degil, hakikatlerin sessiz çiglikla haykirilmasi için kaleme alinmistir. Dünya fani ve geçicidir, ona aldanan ise pek çoktur. Dünyanin fani güzellikleri degil, ukbaya bakan yönü öne çikarilmistir. Kibir ve büyüklenmeden kaçinilmasi, Allah'in (cc) sevmedigi bu davranis tarzindan uzak durulmasi istenir ve sik sik lezzetleri acilastiran ve büyüklenenleri bitirecek olan kabre isaret edilir. Siirlerin her yerine Yaradan ve onun kutlu elçisinin sevgisi nüfuz etmistir. Zor yillarin bir imtihan vesilesi oldugu, bu imtihandan basari ile çikmanin reçetesi sunulmaya çalisilir.
Yazar kendisini baskalarindan üstün görmez, kibri kesin bir dille reddeder, kendi kusurlarinin affedilmesini O'nun yüce katindan ister. Baskalarina nasihat makaminda degildir. Bu yüzden zaman zaman nasihatlerin ve ikazlarin en basta muhatabinin kendisi oldugunu beyan eder. Kusursuz ve her türlü noksan sifattan münezzeh olan Yaradan'a mukabil pür kusur, Yaradan'in yardimina daima muhtaç ve dogru yoldan sik inhiraf eden kisi olarak kendisini tanimlar ve bu yüzden bazi siirlerinde Sifirî mahlasini kullanir. Bazen de kabak hitabi ile hem kendisine, hem de kendisi gibi magdur ve mazlum olmus, herkesin yüz çevirdigi, sürekli iftira ve hakarete maruz kimsesizlere atif yapar. Kulluk mertebesini en üst mertebe olarak görür ve kul olarak Yaradan'in kapisinda beklemeyi, kovulsa da o kapidan ayrilmamayi, O'na dua ile iltica etmeyi tercih eder. Allah razi oldugu müddetçe kullarin fikirlerinin bir ehemmiyeti yoktur. Allah'tan (cc) razi oldugu seyleri söylemesini, razi olmadigi seyleri söylemekten de uzak tutmasini talep eder.
Ümidimiz bütün izzet ve serefi elinde tutan Kudreti Sonsuz'un mazlumlari bir an evvel kurtarmasi, bulunduklari zilletten kurtarip izzetli kilmasi, onlara eskiden oldugundan daha fazlasi ile ihsan ve ikramda bulunmasidir. O Zat'in (cc) hazineleri genistir ve kudretine sinir yoktur. O halde isterken onun güzel isimleri ile fazlasiyla istemekte bir beis yoktur.
Sadik Temizel