Felsefenin Basarisizliklari

Felsefe tarihleri, felsefenin tarihini bugüne kadar genellikle bir basari öyküsü olarak anlattilar Bilimlerin belki de en uzun süre tahtinda kalan kralicesi, ihtirasi ve kararliligiyla son 2.500 yilda Bati kültürünün sekillenmesinde büyük bir rol oynadi. Görünenin ardina gecip gercege ulasmayi, evrensel hakikatleri kavramayi, insanligin degismez sorularina bir yanit vermeyi vaat etti. Iyi yasamin sirrini, kendini ve dünyayi tanimanin anahtarini sundugu iddiasiyla hareket etti. Zamani geldiginde vakur bir tavirla tahtinin varislerine, bilimlere birakti, onlara tavsiyeler vermekle yetindi. En azindan bu öykü cogu zaman bu sekilde anlatildi. Peki, gercekten de felsefenin öyküsü bir basari öyküsü mü Felsefe gercekten de degismez sorulara farkli yanitlar veren bir ve ayni gelenek mi Felsefeciler tarih boyunca ayni etkinligi mi gerceklestirdiler Sorulari ve sorunlari, amaclari ve yöntemleri birbirinin devami miydi Farkliliklar sadece farkli dönemlerin sartlarinin bir yan ürünü müydü Terk edilenler sadece sistemler veya anlayislar miydi Taninmis felsefe tarihcisi Stephen Gaukroger bu kiskirtici kitabinda felsefe tarihinin pek anlatilmayan, cogu zaman sessizlikle gecistirilen öyküsünü anlatiyor ve bu gibi sorulara bir yanit veriyor. Felsefe tarihinden zengin örneklerle tarihte sadece tek tek felsefi sistemlerin, okullarin ve görüslerin degil felsefenin ta kendisinin defalarca basarisiz olup cöktügünü, bazen yüzyillarca terk edildigini, yerini baska etkinliklerin aldigini gösteriyor. Felsefeyi felsefe olarak anlamanin yolunun onun basarisizliklarini da denkleme katmaktan gectigini ortaya koyuyor.