Vuslat

Dede Ünlü Ressam Ibrahim Calli ile torunu
Ressam Yasar CAllinin sifreleri cözülüyor.
Simdi Yasar gecmise yolcu; dünden konusuyor, bellegimi yokluyor, cocuk denecek yaslarini kurguluyordu. Denizli Lisesinin meshur orta bahcesindeki Sükranla YasarI bulusturmus, o zamanin dehlizlerine dalip ikimize airt ne varsa bulup cikariyordu.
Ruhu alt üst olmus, acilari depresmis, resimler ayaklanmis yürüyordu salonda. Ben de ayni duygular icindeydim. Yasar Calliyi dedesiyle birlikte kendi kurmaca dünyama cekmistim. Iki ünlü ressamin gerceklerini, sanatlarini, iclerinden yesertip renklendirdikleri yetenek tohumlarinin nasil catlayip canlandigini, sözcüklerin, anlatimin ve kurmacanin isikli oyunlariyla süsleyip yazacaktim. Benim icin degisik bir calisma yöntemiydi bu. Yasarla konusurken kurmaca evrenini, sözcüklerin anlamlarini zorladigi bir calisma ürünü yaratacagimi düsünüyordum. Yasar Calli ve Sükran Kozali daha sonar kendiliginden olusacak Vuslat ani-romanina adim atacagimizi nereden bilebilirdik Konuskan, izlerin ve anlamlarin yenilendigi katmerli yasamin lezzeti, acilari, anlatilmayan, icte hapis kalmis ayrintilarin birlesip soluk aldigi bir baska kitap olarak iste o gün dogmustu Vuslat.