Pasajlasmalar

Baudelaire üzerine hayranlik uyandiran calismaniz bize bir isik demeti gibi ulasti. Düsüncelerimiz sizinle.
Bugün yayimlatmayi basardigimiz her satir, bu satirlari emanet ettigimiz gelecek ne denli belirsiz olursa olsun, karanligin gücleri karsisinda zorlukla elde edilmis zaferlerdir.
Yirminci yüzyilin en esinleyici figürlerinden Walter Benjaminin, elestirel teorinin önde gelen isimlerinden Theodor W. Adorno ile mektuplasmalari, karsilikli fikir alisverisinin dogasina uygun olarak Türkcede ilk kez yayimlaniyor. Okuyanin zaman ve mekan algisiyla oynayan bu az sayidaki mektubun odak noktasini, Benjaminin Pasajlar Projesinin minyatür bir modeli olarak tasarlayip yazdigi Baudelaire yazilari olusturmakta. Titiz bir calismanin sonucunda hazirlanan Pasajlasmalar, hem genel okura hem de arastirmacilara mektuplarin karsilastirmali bir okumasini sunuyor. Kimilerine göre Benjamin bir rüya gördü Bir garin peronunda ayakta duruyor, nereden geldigi, nereye gidecegi ve hatta nereden gececegi belli olmayan gecmis trenini bekliyordu. Hicbir istasyonda durmayan, aslinda hic durmayan, simsek hiziyla hareket eden, sürekli degistigi icin ne güzergahi ne de durak ve vagon sayisi bilinmeyen, görüntüsünü kimsenin hayal edemedigi cünkü bir görüntüsü de olmayan bu kozmik-ütopik trene atlayabilmek icin tek bir firsati olacakti. O mikroskobik ani sezip yakalayamazsa, attigi adimla raylarin üstüne düsecek, demir vagonlarin altinda kalip ölecekti Ama rüya görmek de bir algilama ve hatta bir düsünme bicimidir.