Uluslararasi Hukukta ve Türk Ceza Hukukunda Soykirim Sucu

Multi-disipliner bir calisma alani olan soykirim, bu kitapta ceza hukuku boyutuyla ele alinmistir. Belirtmeliyiz ki; uluslararasi suc niteligi tasiyan soykirimin, ceza hukuku ve uluslararasi hukukun baglantisini ortaya koyan temel konulara temas etmeden incelenmesi mümkün degildir. Bu sebeple, calismamizin basinda yer verilen tarihselkavramsal aciklamalardan sonra, sucun uluslararasi hukuktaki yapisinin izahina gecilmistir. Bu inceleme, konuya iliskin uluslararasi belgelerin orijinal metinleri ile uluslararasi ictihat ve ögreti isiginda yürütülmüstür. Bölüm dahilinde incelenen metinler; II. Dünya Savasi sonrasi antlasma ve deklarasyonlar, Nürnberg Uluslararasi Askeri Ceza Mahkemesinin statü, iddianame ve hükmü, BM 1948 Soykirim Sözlesmesi ve hazirlik calismalari, ad hoc mahkemelerin statü ve ictihatlari, Roma Statüsü, Statüye ekli Sucun Unsurlari metni, Uluslararasi Ceza Divaninin konuya iliskin ictihadindan olusmaktadir. Bu incelemeden sonra, sucun Türk ceza hukukundaki yapisi, uluslararasi hukukla mukayese edilerek aciklanmaya gayret edilmistir. Türkiyede bugüne kadar yapilmis bir soykirim yargilamasi bulunmadigindan, bu bölümdeki inceleme Türk ceza hukuku ögretisinde ortaya konulan görüs ve tartismalar üzerinden yürütülmüstür. Yine bu bölüm dahilinde; uluslararasi suclarin 5237 sayili Türk Ceza Kanununda yer alma süreci ile askeri sucsavas sucu iliskisine dair aciklamalara da yer verilmistir. Calismanin son bölümünde ise; uluslararasi siyasette soykirim kavramiyla iliskilendirilmeye calisilan Ermeni meselesi, uluslararasi hukuk cercevesinde ele alinmistir. Bu bölümde 20. Yüzyil baslarinda konuya iliskin uygulanabilir hukuku olusturan uluslararasi belgelere 1899 1907 La Haye Sözlesmelerine- deginilmis, yapilan ulusal ve uluslararasi sorusturmalara yer verilmistir. Böylece, söz konusu dönemde uluslararasi ceza hukukunun icinde bulundugu erken gelisim evresi aciklanmaya gayret edilmistir.