Ongen Ev Cinayetleri

Yedi ögrenci. Lanetli oldugu söylenen bir ada. Her kösesinde cinayetin pusuya yattigi ongen bicimli bir ev.
Bir üniversite polisiye kulübünün üyeleri, yillik gezileri icin bir haftaligina issiz bir adada toplandiklarinda, en sevdikleri polisiye romanlarina tas cikaracak bir dünyaya adim attiklarini düsünürler. Ancak adanin gecmisindeki korkunc trajediyi animsatan bir katil onlari teker teker avlamaya basladiginda, hayatta kalmak icin tek siginaklari, cok sevdikleri dedektiflik hikayeleri olacaktir.
Ipuclarini bir araya getirmeye calisirken, her yeni cinayet ve muhtemel kanitlar yeni bir sir fisildar. Katil aralarinda midir Yoksa adanin laneti mi geri dönmüstür
Japon polisiyesinin imzasi Honkaku türünün yeniden dogusunda büyük rol oynayan Ongen Ev Cinayetleri, ayni zamanda polisiye edebiyatin Altin Cagina, özellikle Agatha Christienin On Kisiydilerine de usta eseri bir saygi durusu niteliginde.
Bence polisiye, özünde entelektüel bir bulmaca... okuru usta bir dedektifle veya yazarla karsi karsiya getiren, heyecan verici bir mantik oyunu.
Her bir kelime, usul usul, hayrete düsürecek ama mantiga da ihanet etmeyecek bir sonu sekillendiriyor. SPUBLISHERS WEEKLY