Kara Kam

Ilk defa 1971 yilinda, Ankarada sari kara bir güz gecesinde Bican Agayin zihnine düsen ve cikmak, isik görmek icin onu cok zorlayan Kara Kamin siirleri, yillar boyunca kendisini görünür kilacak gecitler arayarak gölgelerde dolasti, ara ara birkac düssel yoklamayla birkac kitalik sözler etti. Pek cok yükselis ve gelis gidisi takiben 90li yillar boyunca sesini parca parca duyurdu ve 2003 yilindaki son seslenislerinden on yedi yil sonra tamamlandiginda, evrenin ve insanin yaratilisindan Ergenekondan cikisa dek hikayemizi dillendiren 3631 dizelik muazzam bir Türk destani halinde anitlasti. Ahmet Bican Ercilasunun kirk yillik edebiyat ve dil verimi olarak bize ulasan Kara Kamin Türk Bitigi, kaynak olarak mill destanimizin kök ve dallarindan beslenen bir dil uzluguyla kurgulanmis cagdas bir eserdir. Destan, Orhun Anitlarindan yüz elli yil öncesinin dilinin Türkce kökenli söz varliginin Köktürk dönemi metin, ses ve bicim bilgisine göre düzenlenmis özgün bir dillendirilisi ve bu özgün metnin ölcünlü Türkiye Türkcesine birtakim yeni yaratimlarla aktarilisindan olusmaktadir.