Borderline

Borderline hepimize dokunur. Normaldir ama normal olmasi onu bir kimlik yapmaz. Bilakis, bir kimligin eksikligidir. Kalinmasi degil, gecilip gidilmesi gereken bir ugraktir borderline; kendini tanima yolunda bir ara duraktir; evrensel istirap deneyiminin ve iliskilerin bizi nasil sekillendirdigine dair bir kabuldür.
Antik Caga kadar uzanan bu bozukluk, binlerce yil boyunca ve cogu cinsiyete dayali olmak üzere pek cok isimle anildi cin carpmasi, histeri, büyücülük, ahlaki delilik Bu tanimlarin hepsinin ortak yani; davranislari ve kisiligi parcalanmis, öngörülemez ve kontrol edilemez birine Scogunlukla da bir kadina atif yapilmis olmalariydi.
Uzman klinik psikolog Alexander Kriss, akil hastaliklarina dair kliselesmis ve damgalanmis düsüncelerle dolu bir zamana karsi Borderlineda bu kisilik bozukluguna dair yanlis anladigimiz ne varsa sorgulamaya cagiriyor; psikoterapinin ortaya cikisina, modern teshisin gelisimine ve günümüzde tedaviye yönelik tutumlara kadar rehberlik ediyor.
Krissin danisani Ana ile olan seanslarini ve pek cok bakimdan basariyla sonuclanan bir sürecin anlatisini da iceren Borderline, bir kisilik bozuklugunun kendi hikayesi olarak karsinizda.