Dracula

Gotik roman türünün en önemli örneklerinden biri olan Dracula, Ingiliz avukat Jonathan Harkerin Transilvanyaya yaptigi is ziyaretiyle acilir. Harker, Londrada ev almak isteyen Kont Draculanin satosunda gecirdigi günlerde müsterisi hakkinda dehset verici kesiflerde bulunur. Bu ziyaretin üstünden cok gecmeden Ingilterede bir dizi aciklanamayan olay meydana gelir Tüm mürettebati ortadan kaybolmus, gizemli kutular tasiyan bir gemi karaya vurur; uyurgezer genc bir kadin boynunda dis izleri kesfeder; bir akil hastanesinin sakinlerinden biri, Efendi adini verdigi bir kisiden söz etmeye baslar; gazetelerde, hayvanat bahcesinden kacan kurtlar ve bir kadinin pesinden gidip bir süreligine kayiplara karisan cocuklar hakkinda haberler yayimlanir. Bu daginik ipuclari, cogu birbirini tanimayan bir grup insani tek bir amac dogrultusunda bir araya getirecektir Jonathan ve esi Mina Harker, ruh doktoru Dr. Seward, Arthur Holmwood, Hollandali bilim adami Van Helsing ve Amerikali Quincey Morris cok eski caglardan beri var olmus bir düsmana karsi amansiz bir savasa hazirlanirlar.
Bram Stokerin günlükler, mektuplar ve gazete haberleri üstünden ilerleyen romani, 1897 yilinda ilk kez yayimlanmasinin ardindan kisa sürede yaraticisinin adini gölgede birakacak bir üne kavustu, ilham verdigi bircok sinema filminin de katkisiyla vampir hikayelerinin en popüleri ve vampir mitinin temel kaynagi haline geldi. Bugün edebiyat kuramlarinin sundugu yeni perspektifler isiginda, Avrupa disindan gelen Ötekinin yol actigi korkularin ve Victoria Döneminde cinsellige iliskin kaygi ve arzularin sahnelendigi bir metin olarak da okunan Dracula, popülerligini ve ürperticiligini korumaya devam ediyor.