Leonardo Da Vinci - Bir Ustanin Portresi

Rönesansin büyük ismi Leonardo da Vinci bugün daha cok Mona Lisa, Son Aksam Yemegi veya Kayaliklar Madonnasi gibi resimleriyle ön planda olsa da aslinda bir ressamdan daha fazlasidir. Kuslarin ucuslarini gözlemleyip aerodinamik yapilarini inceleyerek ucan bir makine üreten bir mucit; savaslarda düsmana karsi üstünlük saglayacak cok cesitli yikim silahlari ve ulasim araclari tasarlayan bir mühendis; binalar, yollar, köprüler ve kale savunma sistemleri tasarlayan bir mimar; gizlice morga girerek kadavralar üzerinde anatomi calisan bir merakli...
Her konu ilgi alanina giriyordu. Cebir, geometri, perspektif, hidrolik, botanik, insaat bilimi, optik, askerlik sanati, mekanik bilimi, tip... Doymak bilmez bilgi acligi onu sürekli okumaya ve yazmaya sevk ediyordu. Tek hocasi ve yol göstericisi merakiydi. Daha gencliginde dehasi kesfedildi, takdir edildi. Ömrünün son demlerine kadar sanatinin ve ustaliginin kiymetini bilen isimlerin lütfunu gördü. Hatta 1516 Fransa Krali I. Francois bizzat gelerek kendisini Fransaya davet etti, onu hizmetine aldi. Bu söhretine ragmen Leonardo hep satafattan uzak yasadi, konforun merakini köreltmesine, calismalarina ket vurmasina izin vermedi. Peki ama Leonardo da Vincinin yasami nasildi
Bruno Nardini elinizdeki kitapta büyük ustanin yasamini okunmasi rahat, zevkli bir üslupla sunuyor. Ailevi arka planindan eserlerini hazirlama süreclerine, cevresindeki insanlarla iliskilerinden merakini tutkulu bir sekilde rehber edinmesine kadar Nardini, Leonardonun 67 yillik ömrünü, her biri ustanin farkli bir yönünü aciga cikaran anekdotlarla aktariyor.
Kemal Atakayin Türkceye yetkin cevirisiyle Leonardo da Vinci Bir Ustanin Portresi siyasi kargasanin, iktidar cekismelerinin, din yapilar ile halkin arasinda etrafindaki dünyayi anlamaya ve anlamlandirmaya calisan Leonardo da Vincinin canli bir portresini ciziyor.