Elveda Gülsari

ünlü yazar Cengiz Aytmatovun en güzel romanlarindan biridir. Cins ve ünlü bir yorga olan Gülsari adindaki atin dogumundan, yaslanarak ölümüne kadar gecen firtinali hayat macerasi, romanin ana konusu gibi görünür. Ama, atin sahibi Tanabayin ve Tanabay gibi devrime inanmis Kirgiz genclerinin hayati, daha az calkantili, daha az cileli gecmemistir. Bunu, Tanabayin, can cekisen sevgili atinin basinda, yüregi üzüntülerle dolu olarak gecirdigi bir kac saatlik süre icinde kendisiyle, gecmisiyle hesaplasmasindan anliyoruz.
Tanabay, o bir kac saatlik süre icinde kendi cocuklugunu, gencligini ve yasliligini, sevinc ve acilariyla, umut ve umutsuzluklariyla, sevap ve günahlariyla yeniden yasiyormus gibi hayalinde canlandirir. O kendini devrime, mutlu yarinlara adamis, ama siyas rejim onun ömrünü mutsuzluklar ve sikintilar icinde gecirmesine sebep olmustur.
Aytmatov, kendine özgü anlatim bicimi ve gücü ile, Kirgiz-Kazak ellerinin dogasini, Kirgiz-Kazak Türklerinin töresini ve folklorunu da pek canli olarak gözler önüne seriyor. Ask ve heyecan, carpici örneklerle elestiri, okur icin derin edebi haz, yazarin bu eserinde yogun olarak vardir. Tanabayin o cok özverili ama cileli hayatini okurken, onun gencliginde yürekten baglandigi bir siyas rejimin, komünizmin, can cekistigini, bugünkü dagilma ya da cöküsün kacinilmazligini da görüyoruz.