Sahilden Bostanci

Sahilden Bostanci, arayis, umut etme, kabullenme gibi duygularin rehberlik ettigi, farkli cografyalarin ev sahipligi yaptigi hikayelerin, bir minibüste denk gelebilecek ancak bir sokakla yasamlari tamamen ayrisabilecek insanlarin hayatlarina göz kirpan bir kitap. Gül Ersoy, arayisin, kisinin kendine ve etrafina karsi gelistirdigi sorgulama dürtüsünün cografya ile nasil bir iliskisi oldugunu, yollari kat etmenin kisi ile pesine düsülen cevaplar arasindaki mesafeyi nasil etkiledigini anlamak adina bircok durakta mola veriyor, bir minibüs hattini, eski bir sarkiyi baslangic noktasi alip, dünyaya uzaniyor.
Sehir hayatinin rekabetle saldiran, kiskacina alan düzeni karsisinda hayir diyebilmenin ve sirtini dönüp gidebilmenin özgürlestiriciligini sunuyor. Diger yandan da tasraya uzanip, kücük bir kasabada toplumsal cinsiyet rollerinin bireyi nasil yonttugunu; kimligini kazanma mücadelesinin ekmegini kazanma derdi ile nasil celistigini gösteriyor. Tarlalarinda günebakanlar yerine toplu konutlar yükselen kasabalarda, bireyin kendini var etmekten yoksun hale gelmesiyle yalnizligin bile nasil anlamsizlastigini anlatiyor.
Dut karasinin kirini kirmizi ojeyle kapatmaya calisan bir el uzaniyor bu öykülerden bize. Kavanozlarin icinde, mutfak dolabi raflarinda birikmeye calisan umut, sayfalarin arasinda ucusuyor.
GÜL ERSOY, 1978 Istanbul dogumlu. Biri konservatuvar olmak üzere üc üniversiteye devam etti. Uzun süre yurtdisinda dolasti. Hala ögrenci. Daha önce siir ve öyküleri Varlik, Düzyazi Baylar, Yasak Elma, Yitik Ülke ve Altzine gibi dergilerde yayimlandi. Ersoy, bir yandan yeni öyküler kaleme alirken diger yandan senaryo calismalarina devam ediyor.