Timur

Bundan yüzyillar önce, bir adam, dünyaya hakim olmak istedi. Zaferden zafere kostu. Tarihteki adiyla ona Timurlenk ya da Aksak Timur derler. Orta Asyada, bunca fatih ve cihangirin besigi olan bu memlekette, onun ciliz birkac sürüsü, bir parca da topragi vardi, iste o kadar. O, ne Büyük Iskender gibi bir kral ogluydu ne de Cengiz Han gibi bir kabile reisine mirasci olmustu. Ise baslarken, Büyük Iskenderin emrinde bir millet, Cengiz Hanin emrinde de Mogollar vardi. Timurun elinde böyle bir sermaye yoktu. O, ancak ugrasarak kendine bir millet edinmisti. Dünyanin yarisindan cogunun ordularini yendi. Bir degil bircok imparatorluklarin servetini kendi avucunda topladi. Bu zenginlikleri caninin istedigi gibi kullandi. Köskler, saraylar kurdurdu. Ihtimal, bir ömür icinde hicbir insanoglu, su kasvetli dünyayi yogurup, kendi gönlünün diledigi kaliba dökmek icin onun kadar ugrasmamistir. Dünya tarihimizde onun ülkesine sadece Timurlenk Imparatorlugu adi verilir. O, kati yürekli, hükümran bir sima olarak söyle böyle taniniyordu. Geceleri yanan mesalelerin aydinlattigi altin islemeli cadirlar arasinda, Avrupa kapilarinin ötesinde dolasip duran bir yüz...