Altaylarda Kanli Günler

Basindaki bulutlarin her dagilisi, bütün bu hatiralardan birer parca alip götürüyordu. Ihtiyar Altay, bagrinda asirlardir barinan, bozkirlarinda at oynatan, soguk sularini kana kana icen, yaylalarinda kimizin verdigi heyecanla gururlanan Ertürkün torunlarinin akibetini artik, sezer gibi oluyordu. Bulaklari artik siril siril akmiyor, gölleri mavis mavis dalgalanmiyor, yaylalari yesil yesil yesermiyor, irmaklari köpük köpük caglamiyordu.
Vadilerinde kuslar civil civil ötüsmüyor, cayirlarinda taylar tepismiyor, koyun-kuzu melesmiyor; zayif ve melüldüler. Asirlardir süren senlik ve mutluluklar artik, yerini yavas yavas elem ve kedere terk ediyordu.. Altayin aksakalli ihtiyarlari bütün bu alametleri pek iyiye yormuyorlardi Ya kitlik olacagina ya da beklenmedik bir musibetle karsilasacaklarina inaniyorlardi...
Bu kitap Dogu Türkistanda Cin zulmüne karsi ayaklanan, yillarca süren kanli mücadelelerden sonra ana yurdunu terk etmek zorunda kalan ve dünyanin dami Tibet platosunu, Himalayalari asarak Türkiyeye ulasan Kazak Türklerinin yasadigi hazin olaylari dile getiren belgesel bir eserdir.