Veba

Ölüm ve ölmek artik insan deneyiminin sinirlari disina itilemediginde veya bilinc tarafindan reddedilemediginde ne olur Ölüm cok yakina geldiginde, dahasi soludugun havaya karisma ihtimali dogdugunda kisi ölümle hatta ölümü nasil yasar
Veba, yasayan en önemli feministlerden ve kültür yorumcularindan biri olan Jacqueline Roseun, günümüz dünyasini daha iyi kavramak icin Albert Camus, Sigmund Freud ve Simone Weilin yapitlarina basvurdugu denemelerden olusuyor. Ölüme yönelik radikal bir sayginin daha esit bir servet paylasimiyla birlikte düsünülebilecegini öne süren Rose, bu tezinden yola cikarak Covid-19 pandemisi yahut Ukraynanin isgali gibi yakin dönemde meydana gelen felaketlerin yarattigi ruh durumlarini mercek altina aliyor. Özellikle Batida, ölümü hayat düzenimizi ihlal eden, uzak tutulacak bir isgalci olarak düsünmenin basarisizliga mahkm savunmaci bir tavir oldugunu vurgulayarak ölümü yasamakta israr ediyor. Filozof Simone Weilin düsüncesini ele aldigi, kitapta kilit rol oynayan denemesinde ancak insan olmanin sinirlarini kabul ettigimiz takdirde azginca iktidar hirsindan ve beraberinde getirdigi yanilsamalardan arinabileceginizi ileri sürüyor.
Ölüm, savas ve Simone Weil üzerine bu degerli denemeler, kitabin son sayfasi cevrildikten cok sonra da yasam gücü vermeye devam ediyor.
Deborah Levy, Guardian
Edebiyatci ve psikanalitik düsünür olarak Rose, en acil sosyopolitik sorunlarimizi sekillendiren yer alti korkularimiz, düslemlerimiz ve de anlatilarimiz üzerinde dikkatle durmamiz konusunda uzun zamandir diretiyor.
Merve Emre, The Nation
Kendi kusaginin elestirmenleri arasinda Jacqueline Roseun benzeri yok. Edebi ic görüsündeki parlaklik, nesrindeki berraklik ve analizlerindeki incelik tam anlamiyla nefes kesici.