Modern Is Yasaminin Elestirisi

Sanayi Devrimi ile baslayan sürecte ise yüklenen anlam ve is yapma bicimlerinde köklü degisimler meydana gelmistir. Teknolojik gelismelerin de etkisiyle is, hic olmadigi kadar hayatin merkezine yerlesmis, bu da hayatin bütününde köklü dönüsümlere yol acmistir. Modern insanin hayat hikayesine bakacak olursak dogduktan hemen sonra ebeveyninin ileride ne is yapacagi üzerine kafa yorup egitimini ona göre programladigini, hayatinin en verimli caglarini bir iste calisarak ya da kariyerinde ilerlemek icin harcadigini, yaslilik zamanlarini da calistigi isten emekli olmasiyla birlikte elde ettigi maddi imkanlarla gecirdigini görürüz. Günümüzde hepimiz ister calismak icin yasayalim ister yasamak icin calisalim, hayatimizi is merkezli olarak tasarlamak durumunda kalmaktayiz. Bugün basarili insan denildiginde, hayata dair görev ve sorumluluklarini tam olarak yerine getiren insandan öte is yasaminda digerlerinden farkli basari öykülerine sahip, parlak kariyerli insanlar akla gelmektedir. Buna bagli olarak mutluluk, huzur, tatmin gibi olumlu; stres, catisma, tükenmislik gibi olumsuz kavramlari da isten bagimsiz ele almak zorlasmistir. Anlasilacagi üzere, hayatta her seyin ise göre sekillendigi bir cagda yasiyoruz.
Isle bu denli icli disli olmamiz sebebiyle yasadigimiz bircok problemin kaynagi da is merkezli olmaktadir. Bu kitapta modern insanin isle imtihanina dair problemler tartisilmaktadir. Bu kapsamda iste anlam kaybi, kariyerizmin sonuclari, hayatin is tarafindan istilasi, monotonlasan hayat, is ve istihdamin modern kölelige dönüsmesi, calisanlarin dehümanizasyonu ve dijitallesme ile birlikte ortaya cikan yeni sorunlar gibi konular üzerinden modern is yasami elestirel bir perspektifle ele alinmistir.