Düsler Sahnesinde

Asod Madatyan, Osmanli Imparatorlugunun son ceyreginde ve Cumhuriyetin ilk kirk yilinda tiyatro yasantimizin tam merkezinde ve ön saflarinda yer aldi. Gullu Agopun Mardiros Minakyana gecirdigi tiyatro bayragini daha sonra o devraldi ve yirminci yuzyilin ortasina kadar tasidi. Ermeni ve Turk sanatcilarla, farkli tiyatro topluluklariyla, Darulbedayiyle iliskileri, bir rejisör ve tiyatro insani olarak yaptiklari, teori uzerine kafa yoran bir dusunce insani olarak yazip cizdikleriyle, sahnelerimizde hos bir seda birakti. Spekulatif olmak pahasina akil yurutmek gerekirse, Madatyan eger Ermeni degil Turk olsaydi, tiyatromuzda dostu Muhsin Ertugrula denk bir konumda olacagi teslim edilecektir. Sadece sahne tecrubesi, yöneticiligi, girisimciligi degil, cagdaslarinin her firsatta onayladigi teorik bilgisi de bu tespiti hakli cikarir. Bu calisma, Asod Madatyani, Mesrutiyet dönemindeki tiyatro faaliyetlerini, Mutareke sahnelerindeki hareketliligi, Cumhuriyetle gelen degisim ve dönusumleri, tiyatro tarihi calismalarinda hic ele alinmayan konulari siyasal ve sosyal gelismelerin icine yerlestirerek ele aliyor. Nesim Ovadya Izrail, Dusler Sahnesinde perdenin disinda kalanlari veya birakilanlari yeniden sahneye davet ederken, bizleri tiyatro tarihimiz uzerine bir kez daha dusunmeye davet ediyor.