Istanbulun Tilsimlari

Evliya Celebinin Istanbul tilsimlarini yazarken, kendimi de ona cok yakin, ayni yolun yolcusu olarak duyumsadigim icin olsa gerek, yine onun kendine özgün düsünme bicimini kagida dökmeye özellikle calistim... öyle ki, bir süre sonra bu durum bende ayri bir icgüdüye dönüstü, bir anlamda, düsünmenin ve yazmanin icgüdüsüne. Kitabin kapagi okuruna neyin sözünü verdiyse, ne varsa, ben de onu anlatmaya calistim. Okura yalnizca yazili sayfalar degil, kendisinin düsleyecegi manzaralar sunmayi da istedim. Kitabi yazma amacim, Evliyanin yitik mantigini, onun dilini kullanarak onu okurlara yakinlastirmakti; bunu yaparken, uzun yillar üzerinde calistigim, kitaplar yazdigim Binbir Gece Masallarinin ve baskaca masallarin dilini, özellikle de soyut düsünme yöntemini kullandim. Kitabi yazarken bu tilsimlarin Istanbuldaki yerlerini aramak, tarihteki yerlerini anlamak oldukca eglenceliyken, bir yandan da bu durum, onlari bulamama kaygisina da dönüstü. Büyük salgin günlerinde Istanbulun kalabalik sokaklarinda Evliyanin ardinda, onun dolambaclarinda gezinmek eglenceliydi
diyor Özcan Yüksek, bu emek-yogun oldugu kadar son derece ilgi cekici calismasini sunarken. Kitapta adi gecen tilsimlari somutlastirip cizen sanatci Selahattin Ölceroglunun emegi icin tesekkür borcluyuz. O olmasaydi, tilsimlari göremeyecek, ancak hayal edecektik.