Alfa Ayinin Kabileleri

Gerceklik ile yanilsama arasindaki cizgiyi sürekli sorgulayan, bilimkurgunun en önde gelen isimlerinden Philip K. Dick, Soguk Savasin ve toplumsal krizlerin gölgesinde insan dogasini mercek altina aldi. Bircok romani kendisini caginin ötesine tasiyan sorularla doluydu. En ünlü romanlarindan Yüksek Satodaki Adam, alternatif bir tarihte Nazilerin savasi kazandigi bir dünyayi resmederken, kült eseri Androidler Elektrikli Koyun Düsler mi insan olmanin özünü sorgulayan karanlik bir gelecek tasvir ediyordu. Dickin bütün eserlerinde ortak bir tema vardi gercekligin kirilganligi, otoritelerin manipülasyonu ve bireyin kimligini koruma mücadelesi.
Alfa sisteminde, akil hastanesi olarak kullanilan bir gezegenin zorlu sartlari altinda hayatta kalmaya calisan bir koloni, zamanla siradisi bir sosyal düzen gelistirmistir. Fakat bu düzen, sadece teknolojinin ya da ekolojik ihtiyaclarin sonucu degildir; güclü figürlerin yarattigi mitler, törensel siddet ve dini görünümlü bir hiyerarsi tarafindan ayakta tutulur. Insanlar, korkularini ve arzularini kabilelerin liderlerine aktararak kendi gercekliklerini bicimlendirir.
Ancak Dünya ile Alfalilar arasinda savas ciktiginda dört bir yana dagilan hastalar, her bir akil hastaligina dayali rakip gruplardan olusan kendi toplumlarini kurarlar. Dünya, koloniyi geri almak adina bir heyet gönderdiginde, akil hastalarinin istilaci olarak gördükleri Dünyalilari püskürtmek icin neleri göze alacagini anlayacaktir.
Dünyada yazdigi her bilimkurgu sahane olan tek yazar. John Brunner