Tut Elimden Hayat

Sema Dogan, toplumda kadinin yerini, yasantisini, heveslerini, asklarini, kirginliklarini ve yalnizligini, hüzünlü bir pencereden bakarak resmetmis ilk kitabi Dolunaya Tiratta. Kücürek öykünün gizemini cözmüs olan yazar, oldukca yalin anlatimiyla, bir cirpida okunan, meramini iyi anlatan öyküleri ile genellikle yasadigi cevreye odaklanmis. Kitabin sayfalarinda bir kadin sesini duyar gibi oluyoruz. Aileden, esten, dosttan, sevgiliden, yasadigi hayata eslik eden her kimse ondan beklentilerini, aradiklarini ve elinde olanlari dantel gibi isliyor kagida. Sürekli bir seyler anlatiyor, yakin gibi görünen uzaklara sesleniyor. Bazen gülümsüyor bazen dehsete kapiliyoruz okuduklarimiz karsisinda. Bir ayna gibi yasadiklarini yansitan öyküleri ile, bir kadinin penceresinden binlerce kadinin gözlerinin hüzünle baktigini görür gibi oluyoruz. Sema Doganin öyküleri süphesiz büyük bir özen ve yillar süren özverili calismanin ürünü. Yetenegini besleyen degerli atölye calismalarinin da izlerini görüyoruz satirlarinda. Emegi karsiliksiz kalmamis, kelimeleri ile okurunun yüregine dokunmayi basarmis. Yasadigi evrenden yola cikarak yarattigi gizemli dünyada, anlasilmamis, beklentiler denizinde caresiz ve yapayalniz kalmis kadinlara, her seye ragmen gülümsemenin ve ayakta kalmanin yolunu gösteriyor Füsun Mensure