Türk Boheminde Bir Cevelan 1870-1980

Pera ya da sehrin Frenk kismi, Istanbulda hep biraz ayriksi olageldi. Yabanci dillerin, Bati kültürünün, entelektüelligin, sanatin ve bohemligin yari mitik merkeziydi. Bir anlamda Parisin yansimasiydi ya da Beyoglu ahalisinin bir gözü bir kulagi hep Paristeydi. Cagdas Türk edebiyatina dair cok sayida calismasi olan Timour Muhidine, Türk Boheminde Bir Cevelanda, edebiyatcilarla sanatcilar icin daima cekim merkezi olan sehrin bu bohem kismini, genis bir tarihsel perspektiften ve Türk edebiyatinin degisimini izleyerek mercek altina aliyor. Fransa ile Türkiyenin edebiyat alanindaki iliskilerini zengin bir malzemeyle ve belgelere dayali olarak sunuyor. Enderunlu Fazilin Galatadaki Frenk güzellerini konu edisinden Yahya Kemalin Paristen babasina attigi kartpostallara, Abidin Dino ve Nazim Hikmetin Paris maceralarindan, Ferit Edgü gibi 50 Kusagi yazarlarinin kendi eserleri yaninda Fransizcadan tercümelerine; uzun bir dönemin hikayesini, iki sehrin gecirdigi dönüsümler, hic bitmeyen karsilikli gidis gelisler, eserler ve insanlar üzerinden okuyoruz. Alla turca bohemin Taksimden Karaköye uzanan merkezi; ögrenci, sürgün ya da maceraci olarak Parise yolu düsenlerin Istanbuldaki bulusma noktasi Beyoglu, Muhidinein calismasinda, edebiyat hayatinin ve Fransa ile iletisimin sifrelerini de birikimini de icinde barindiran bir alan olarak cikiyor karsimiza.