Zahirden Batina Aksemseddinin Menkibeleri

Büyüklügü ve kahramanligi gönüllerinde tasiyan nice Türk, asirlar icinde milletimizin hafizasina girmis ve asla cikmamislardir. Bunun nice misalleri arasinda Aksemseddin de vardir ve o, hep Türk kahramanlarinin en ön sirasinda olmayi basarmistir. Baska hicbir vasfi olmasa, sadece Istanbulun manev fatihi bilinmesi, onun büyüklügüne kifayet eder. Lakin, Aksemseddin, daha pek cok güzde vasfi üstünde tasimaktadir. O, devrinin en meshr hekimlerinden biridir. Sokaktaki, köydeki, beldeki siradan insanimizdan padisah ve hanedan mensuplarina varincaya kadar, onun tedavisiyle sifa bulan kisiler, neredeyse bir ordu kalabaligindadir. Tibdan cografya ve tarhe, Kuran tefsrinden fikiha, hads ilminden eczaciliga varincaya kadar, o devrin ayakli kütüphanesi ve ayakli laboratuvari bilinen bir mevkide duran Aksemseddin, bunca imrenilecek, kiskanilacak hasletlerini yeterli görmemis, bu saymaya calistigimiz islere zahir sifatini kondurmustur. Zahir, dis demektir. Zahir, kabuk demektir. Zahir, beden gözünün gördükleri, beden kulaginin isittikleridir. Aksemseddin kabindaki bir tecessüs ve merak abidesi, elbette zahir ile yetinmeyecekti. Daha fazlasini taleb edip isteyecekti. Bu maksatla, ne kadar zahir kapisi varsa hepsini kapatip batin iklmine daldi. Batin, öz demekti. Batin icin ici, hakkat meyvesinin usaresi demekti. Batin, ucu ve bucagi olmayan hasn dalgali bir umman demekti. O ummanda rehbersiz ve kilavuzsuz gezilip dolasilamazdi. Haci Bayram-i Vel, Aksemseddine kilavuz oldu ve onu batin okyanusunda, en sakin limana cekip, kemale erdirdi. Ankaradaki Haci Bayram-i Vel Dergahina mürd olan Aksemseddin, oradan ciktiginda, batin ilminin gönül kanatlandiran bahcesinde, daldan dala konan bir bülbül olmus idi.
Turgut Güler, Aksemseddin hakkinda simdiye kadar yazilmis makale ve kitap hacmindeki inceleme, arastirma ve roman tarzi eserlerin birinci kaynagi olan ve Süleymaniye Kütüphanesinde iki ayri nüshasi bulunan Emr Hüseyin Ens Efendinin kaleme aldigi Menakib-ül-Aksemsüddni devrin kelime dagarcigi ve üslbuna uygun sekilde yeniden söyleyerek notlandirmis ve bugünkü okurun istifadesine sunmustur.