Hüddam Adem ve Kayip Köy

Bir oyun kuruldu, ama oyuncular kim Bir kader cizildi, ama sonu yazilmadi...
Adem Hoca, hakikatin izini süren bir alim olarak yillarini ilim ve irfan pesinde gecirmisti. Ancak asil sinavi, en zayif aninda, en güvendigi kisi tarafindan ihanete ugradiginda baslayacakti. Kendisini gecmisin sirlariyla örülü, karanlik güclerin hüküm sürdügü bir savasin ortasinda buldu. Oglu Ismail ve sadik yoldasi Kadir ile birlikte, görünenin ardindaki gercekleri cözmek, kurulan tuzaklari asmak ve insanligi yok olusa sürükleyecek bir ritüeli durdurmak icin mücadele etmek zorundaydi.
Maridin tahtinda baslayan bu oyun, sadece bir savas degil, tüm ruhlari ve alemleri degistirecek bir sinavdi. Zaman daraliyor, kadim düsmanlar uyaniyor ve gecmisin gölgeleri, karanlik gelecegin habercisi oluyordu. Hurf ve Cefr ilminin derinliklerinde gizlenen hakikat, kaderin zincirlerini kirabilecek tek anahtardi. Ancak ona giden yol, kanla ve ihanetle örülüydü.
Adem Hoca, bu savasta gercekten kime güvenebilecekti Ve daha da önemlisi, gelecegi degistirebilecek gücü olup olmadigini ögrenebilecek miydi