Firuzan Baytop

Tasarimin Pesinde 1960lar Avrupasinda Bir Mimarin Gezileri

Sprache: Türkisch.
kartoniert , 144 Seiten
ISBN 625700893X
EAN 9786257008938
Veröffentlicht Dezember 2024
Verlag/Hersteller YEM Yayinlari
15,99 inkl. MwSt.
Lieferbar innerhalb von 2 Wochen (Versand mit Deutscher Post/DHL)
Teilen
Beschreibung

Y. Müh. Mimar Firuzan Baytopun, 1960li yillarda yaptigi Avrupa seyahatleri izlenimlerini ve anilarini aktardigi Tasarimin Pesinde S 1960lar Avrupasinda Bir Mimarin Gezileri adli kitap YEM Yayin tarafindan yayimlandi.
Firuzan Baytopun, genc ve basarili bir mimar olarak ciktigi yolculuklar sirasinda günlüklerine aldigi notlari derleyerek kitabi yayina hazirlayan, Baytopun kizi Binnaz Baytop Dincer, önsözde sunlari söylüyor
Akilli telefonlarin, internetin, sosyal medyanin olmadigi zamanlarda turist olmak, seyahat etmek nasil bir seydi acaba Gördüklerini Instagramda paylasmak yerine sadece hafizana kazimak, belki bir ani defteri tutmak
Ikinci Dünya Savasi sonrasinda hizla toparlanan, kültürel ve sanatsal olarak yeni kesiflerin pesine düsen bir Avrupa ve bu kesfe cikan insanlarin yarattigi turizm patlamasinin ortasinda Avrupa sehirlerinde yasam nasildi
Bu kitap babam Firuzan Baytopun ilk defa 1959da ciktigi Avrupa gezilerinde tuttugu günlüklerden hareketle hazirlanmistir. Bu gezilerde aldiklari notlar, Avrupanin 1960larin basinda bir fotografini cekerken, o günlerin Türkiyesi ile bir kiyas ve o zamanla günümüzün bakis acisini bir arada degerlendirme firsati sunuyor.
Ilk seferinde mimar arkadasi Prof. Muhtesem Giray ile bir kültür ve mimarlik kesfi olarak gerceklesen seyahat, sonraki yillarda baska gezilerin yolunu acmis, babam 1959dan itibaren hemen her yaz tatilinde Avrupa sehirlerine dogru bir maceraya cikmisti...
Babamin 100. yas günü icin yayina hazirladigim bu kitaptan ve bu yolculuklardan umarim sizler de onun kadar keyif alirsiniz
Firuzan Baytop, seyahatlerinin baslangic noktasi olan Viyanayi ve Viyanalilari kendine has diliyle söyle tasvir ediyor
Viyana bizim Avrupa ile birebir ilk temas ettigimiz, yani bizler icin dogrudan dogruya Avrupa idi. Viyanada ancak iki gün kalabilen, sehir halki ve insanlar ile yakin dostluklar, iliskiler kuramayan kisiler elbette o sehri tam tanidim diyemez. Biz de Viyanayi o ölcüde taniyabildik. Avusturyalilar temiz insanlar. Sehirleri de kendileri gibi tertemiz. Biz Almanlari sarisin bilirdik, esas sarisin Avusturyalilar imis Sadece uzaktan görmemize göre özellikle genc kizlari cok güzeller. Kilik kiyafetleri, bakimli saclari ve de türlü cesitli parfümleri ile sehirlerini cicek bahcelerine cevirmisler...
Güzel, tas konutlari bir yana birakirsak, Viyanayi Viyana yapan sey saraylari ve bunlari cevreleyen park ve bahceler, heykeller, kiliseler diyebiliriz. Her biri muhtesem ve fevkalade bakimlilar. Akin akin da turist cekiyorlar. Cogu Hofburgun cevresinde toplanmis olan bu yapilarin cevreleri, her an ellerinde fotograf makineleri, turist dolu...
1959-1964 arasinda, Viyananin ardindan Münih, Frankfurt, Berlin, Stockholm, Kopenhag, Amsterdam, Rotterdam, Londra, Paris, Milano, Venedik, Roma, San Marino, Cannes, Nice, Barselona, Zürih, Lozan gibi cok sayida kente iliskin izlenimini bir mimar gözüyle anlatan Baytop, tuttugu günlüklerde Ikinci Dünya Savasinin ardindan hizla toparlanmaya calisan Avrupa kentlerini mimari özellikleri, öne cikan tarihi ve modern yapilari, meydanlari, insan öyküleriyle harmanlayarak adeta okuyucuyu da kendisinin yaninda keyifli bir yolculuga cikariyor.