Filistin Dirilis Ilahileri

Dil yanlislari üzerine yazmak, yalniz uzmanlarin degil, uzman olmayanlarin da yaygin bir ugrasi haline geldi. Dil dedigimiz dizgeyi iyi kavramamis, dil-kural iliskisini bilmeyen yazarlar elinde bu ugrasin giderek dile zarar verecek boyutlara geldigini de söylemeliyiz. Yarim doktor candan eder dedikleri gibi, yarim dilciler de bizi dilden edebilirler.
Kemal Ates dil yanlislari üzerinde dururken, yarim doktor diyecegimiz sözde dil uzmanlarina karsi da bizi uyariyor. Cogunun adinin önünde büyük sanlar bulunan bu yarim doktorlarin yayginlastirdigi dil hurafelerinden bazilari Kemal Atesin uzun cabalariyla milyonlarin kullandigi kilavuzlardan cikarildi.
Sik yapilan dil yanlislari disinda Türkcenin bugün yasanan pek cok güncel sorununu Atesin yazilarinda bulabilirsiniz. Bu topraklarda dilin dile kirdirilmak istenmesi, yazarin son zamanlarda en cok üzerinde durdugu güncel sorunlardandir. Türkce bugün nerdeyse kendi yurdunda var olma savasi veriyor, dili dile kirdirmak istiyorlar.
Yüzyillarca tarihimizi ölü sözcükler mezarligina, cografyamizi yari ölü sözcükler mezarligina döndürdük, buna ragmen Türkce hala dünyanin sayili büyük dilleri arasinda dimdik ayakta. Kemal Ates bunun gizlerini de anlatiyor. Onun uyarilari Türkceyi kullanan herkese elbette; ama en basta egitim ve dil kurumlarini ya da burnunu dil islerine de sokan Diyanet Isleri Baskanligi gibi devlet kurumlarini uyariyor.
A. Camus, Dilimin sinirlari vatanimin sinirlaridir sözüyle ulusal birligin saglanmasinda dilin ne denli önemli oldugunu anlatir. Cok önemsedigimiz bu söz, A. H. Tanpinarin bir sözüyle birlikte düsünülmeli. Evinde farkli dil konusulan herkes cebinde ayri bir vatan haritasiyla dolasamaz diyor Tanpinar, sanki Camusnün sözündeki bir eksigi tamamliyor. Celismiyor onunla, bir eksigi tamamliyor.