Installieren Sie die genialokal App auf Ihrem Startbildschirm für einen schnellen Zugriff und eine komfortable Nutzung.
Tippen Sie einfach auf Teilen:
Und dann auf "Zum Home-Bildschirm [+]".
Bei genialokal.de kaufen Sie online bei Ihrer lokalen, inhabergeführten Buchhandlung!
Ihr gewünschter Artikel ist in 0 Buchhandlungen vorrätig - wählen Sie hier eine Buchhandlung in Ihrer Nähe aus:
Yirmi birinci yüzyilin ilk ceyregini tamamlayacagimiz 2025e uzun mücadeleler sonucu kazandigimiz haklari ve özgürlükleri hedef alan genis capli ve yogun saldirilar altinda giriyoruz. Hem insan haklari hem de hayvan haklari dünyanin bircok bölgesinde sistematik bir bicimde ihlal ediliyor. Demokratik düzenlerin altini oyan asiri sag akimlar ve popülist, otoriter rejimler canli varligini yasamasina izin verilenler ve yok edilmesi gerekenler olarak ayiriyor, evrensel kazanimlari birer tehdit olarak sunuyor.
Onurlu bir yasamin zemini olan temel hak ve özgürlüklere iliskin güvenceler, küresel sömürü düzeni ve onun bekciligine soyunan otoriter rejimlerin carklarinda eziliyor. Toplum icindeki en kirilgan gruplar, hak gasplarina da en fazla maruz kalanlar. Cocuklar, kadinlar, göcmenler, sokak hayvanlari Her gecen gün daha cok siddete, asagilanmaya, ayrimciliga ugrarken hak mücadelesi verenler de damgalaniyor ve sürekli genisletilen bir düsman taniminin icine aliniyor. Özcesi, hür ve esit bir bicimde var olma halinin öte kiyisina sürülüyoruz; haklara sahip olma hakkimiz adim adim tartisma konusu haline getiriliyor.
Türkiyede de uzun bir süredir hak talepleri ve özgürlük mücadelesi ancak büyük bedeller ödemeyi göze alarak sürdürülebiliyor. Adliye saraylarinin disinda veya mahkeme salonlarinda bu denli cok toplanmamiz tesadüf degil. Kah ifade özgürlügünü kullanmasi nedeniyle yargilanan bir akademisyen ya da gazeteci icin kah laik demokratik egitim mücadelesi veren ögrenci icin mahkeme kapisinda bekliyoruz. Kölelik kosullarinda yasamini kaybeden bir isci, müteahhitlerin insafina birakilan depremzede, önlenmeyen erkek siddeti nedeniyle yasam hakki ve vücut bütünlügü ihlal edilen kadin veya cocuk, secme ve secilme hakki gasp edilen hemserilerimiz, barinaklarda katledilen hayvanlar... hepsi farkli süreclerin ancak ayni cezasizlik ve keyfilik düzeninin magduru oluveriyor. Sadece insanlarla sinirli olmayan, kentlere, dogaya, sokak hayvanlarina kadar el uzatan bir kötülük bu.
Uluslararasi sözlesmeler ve anayasada yazili haklarimiza ve özgürlüklerimize dair güvencelerin fiili olarak askiya alindigi bir dönemdeyiz. Istanbul Sözlesmesinden cikilmis olmasi, Anayasa Mahkemesi kararlarinin uygulanmamasi en somut örneklerin basinda geliyor. Böylesi bir zamanda haklari, bütünsellik ve evrensellik ilkelerinden ödün vermeden her zamankinden fazla savunmak zorundayiz. Cünkü biliyoruz ki secme secilme hakkindan örgütlenme hakkina, ifade hürriyetinden mülteci haklarina, hayvan haklarindan kent hakkina tüm haklar bizlere zorlu bir mücadelenin mirasi. Ve yine biliyoruz ki kaybetme tehdidiyle karsi karsiya oldugumuz haklar ve özgürlükler sadece bugünümüze degil gelecegimize de etki edecek.