Hayali Hayatlar

O merak uyandiran bir yöntem icat etti. Kahramanlar gercektir; olaylar ise hayal urunu ve cogu zaman fantastik olabilir. Bu eserin kendine özgu tadi, iste bu gidip gelmede yatar. SJORGE LUIS BORGES
On dokuzuncu yuzyil sonu Fransiz edebiyatinin en özgun isimlerinden Marcel Schwob, Hayali Hayatlar adli eseriyle biyografi ile kurmaca arasindaki sinirlari ustalikla siler. Schwobun dilindeki zarafet, tarihsel kisilikleri yeniden yaratma becerisi ve simgesel anlatimi bu kitabi yalnizca yazarin degil, modern kisa öyku tarihinin de önemli yapitaslarindan biri haline getirir. Jorge Luis Borgesten André Bretona kadar bircok önemli yazarin etkilendigi bu eser, Schwobun edebiyat dunyasindaki kisa ama etkileyici yolculugunun doruk noktasidir. Yazarin hem filolojik bilgisini hem de estetik duyarliligini bir araya getiren bu yapit, onun bibliyografyasinda edebi hayal gucunun en yogun ve rafine halini sunar.
Hayali Hayatlar, tarihin kenarinda kalmis ya da zamanla efsanelesmis yirmi iki karakterin yasam öykusunu özgun bir kurguyla anlatir. Her anlati, tarihsel gerceklikten cok bireyin yazgisina, tutkularina ve varolus bicimine odaklanir. Antikcag filozoflarindan suclulara kadar genis bir yelpazede, bireyin dunyadaki yerini, anlam arayisini ve cogu zaman trajik sonunu isler. Bu yönuyle kitap, yalnizca tarih meraklilarina degil, insan dogasinin sinirlarini sorgulayan her okura hitap eder. Schwobun sembollerle yuklu dili ve derin psikolojik tasvirleri sayesinde bu öykuler, zamansiz birer icsel yolculuga dönusur.