Aylaklar

Su ülkenin elli altmis yillik gecmisini iyi bilirim. Bugüne bakarken onu dünün yarattigini anliyorum. Siz yüz yillik bir cürümenin sonucusunuz. Bir ülke nasil batar Yalnizca savaslarda yenilmekle degil, elindeki topraklari baskalarina kaptirmakla da degil... Ruhca cökerek, yasamaktan koparak batar. Gercekten bir ironi basyapiti Aylaklar. Gecmisin sert hesaplasmasi ama, yeninin bir türlü özümsenmedigini, yerlesiklik kazanamadigini da dile getirmekten uzak durmamis. Hatta, yeni kimileyin trajikomik bir sanci olup cikiyor. Selim Ileri Mesrutiyetten sonraki toplumsal dönüsümlerin her bir devresini ustaca sentezleyen Melih Cevdet Anday, Aylaklarda Sultan II. Abdülhamidin eczacibasisi Sükrü Pasanin konaginda yasayan bir aile üzerinden Cumhuriyet Türkiyesi toplumunu tahlil eder. Aile, ev ve devlet, zengin bir anlatiyla, birbirini cok yakindan ve benzer bir hikayeyle seyreder. Olaganüstü bir basariyla insa edilmis karakterler ve izlekteki kendinden emin durusuyla Aylaklar, edebiyatimizdaki en önemli klasiklerden biridir.