Installieren Sie die genialokal App auf Ihrem Startbildschirm für einen schnellen Zugriff und eine komfortable Nutzung.
Tippen Sie einfach auf Teilen:
Und dann auf "Zum Home-Bildschirm [+]".
Bei genialokal.de kaufen Sie online bei Ihrer lokalen, inhabergeführten Buchhandlung!
Mum, bir aydinlanma aracidir. Geceleri isik cevresinde dönen kücük kelebeklerekepeneklere de pervane denir. Pervane, dogasi geregi gördügü bir isigin etrafinda döner durur ve kendini o isigin alevinde yok eder. Bundan dolayi sem ve pervane birlikte anilir olmustur. Eskiler karanlik geceleri aydinlanmak icin mum yakarlarmis. Mum, oldukca cok ragbet edilen bir aydinlanma araci olarak hemen her köseyi süslermis. Bu mumun bir de vazgecemeyeni varmis Pervane. Mum, yanmaya basladigi zaman, pervaneler cevresinde dolanip durur ve kanatlarini onun alevinde yakar, kül olurmus. Bu gercek, sairlere esin kaynagi olmustur. Atese kosan pervaneler, örnekleme yoluyla ilk kez hadislerde yer aldi. Bu gercek olan bir olguydu; cünkü pervanelerin geceleyin gördükleri ateseisiga yönelmeleri de gercegin ta kendisiydi.
Pervanenin mumun atesinde korkusuzca can vermesi onun asik, mumun da masuk olarak algilanmasina neden olmustur. Bu olgudan hareket edilerek pervanenin mum ile olan hikayesi yazilmaya baslandi. Bu iki unsurun birbirleriyle olan iliskisi ilk önce Hallac tarafindan ve irfan olarak ortaya konuldu. Attar, sairlik yetenegi dogrultusunda sem ve pervaneyi irfan yaklasimla yeniden yorumlayip onlara bir misyon yükledi. Bu misyonu Sad, beser baglamda ele aldi ve son noktayi koydu. Bundan dolayi gerek beser gerekse tasavvuf ask duygularinin dillendirilmesinde sem ve pervane rol model olarak siirlerde boy gösterdiler. Bu durum önce Fars, sonra Türk siirinde ele alinip sair ve yazarlar tarafindan islendi. Fars ve Türk sairleri; semin yanma, aydinlatma, erime gibi islevselliginden; fanus, fitil, boy, renk gibi sekilselliginden yola cikarak imajinasyon dünyalarinda cesitli metaforlar olusturmuslar, renkli tahayyüller kurgulamislar, bazen asigin agzindan bazen de asik sair olarak kendi agizlarindan binlerce ölümsüz beyit ortaya koymuslardir. Bunu yaparken gercek olandan hareket etmisler, mecaza ulasmislar. Diger bir söyleyisle bu iki unsur, önce sairlerin imgelerinde yer almis, sonra bu yer alis sembole evrilmistir. Kitabimiza Imgeden Sembole dememiz de bundan dolayidir.