Askin Metafizigi

Alman filozof Arthur Schopenhauer, roman türünün yükselisiyle birlikte edebiyatin vazgecilmez temalarindan biri haline dönüsen ve intihar vakalariyla gazete haberlerine giderek daha sik konu olan aska o zamana dek filozoflarin yeterince ilgi göstermemesini yadirgar ve bu eksikligi gidermek icin kendi özgün felsefi yaklasimindan yola cikarak ask üzerine, tüm dünyeviligi icinde, kesin bir metafizik görüs ortaya koyar. Kadin ve erkegin birbirine duydugu sevdanin ardinda bireyi asan bir istencin yattigini ileri sürerek bu sinsi planin tuzaklarina karsi okurlarini uyarir.
Metnin sonundaki Ek ise daha sonradan muarizlarinin diline düsmek pahasina üzerinde durup düsünme ihtiyaci hissettigi oglanciligi kon u alir. David Bather Woodsun makalesi, tam da bu meseleden hareketle, Schopenhauerin gayritabii cinsel pratiklere iliskin saptamalarini etik düzlemde irdelemektedir.