Spinoza - Bir Hakikat Ifadesi

Spinoza adi son yillarda hem akademik cevrelerde hem de felsefeye merak duyan genel okurlar arasinda giderek daha sik duyuluyor. Üstelik bu ilgi belli bir cografyaya özgü degil; Avrupada oldugu kadar okyanusun öte yakasinda, Latin Amerikada oldugu ölcüde Uzakdoguda da Spinoza üzerine yazilanlarin sayisindaki artis dikkat cekiyor. Bir anlamda, bu essiz filozofa karsi hem yasarken hem de ölümünden sonra uzunca bir süre devam eden pesin hükümlü ilgisizlikten dolayi bagislanma diliyor gibiyiz.
Spinoza felsefesi ilk karsilasmada pek cok okuru tedirgin edebilen bazi özelliklere sahiptir; orjinal eserlerin dili ya geometri soyutlugu ya da metafizik bir uzaklik icerdigi icin cogu zaman ilk denemede okunup anlasilacak türde akici yapitlarin filozofu degildir Spinoza. Bununla birlikte, kücük bir yardim alarak ve makul bir dikkat göstererek okundugunda bu büyük sistem kendini serbestce acacak, okurla güclü bir bag kurmayi basaracaktir. Spinoza Bir Hakikat Ifadesinin temel amaci bu kücük yardimi saglamaktir.
Spinoza gibi felsefe tarihinin cetin ceviz bir filozofunu oldukca temiz bir Türkceyle, cok genis bir ufuk icinde dile getiren, üzerinde oldukca yogun calisilmis bir kitapla karsi karsiyayiz. Spinozayi bu denli kapsamli anlatan bu calisma, ülkemizin felsefe sevdalilarinin cikabilecekleri felsefe yolculuklarinda önemli bir yol arkadasi olacaktir.