Insan Özgürlügünün Özü Üzerine

Tüm dogumlar, karanliktan aydinliga bir dogumdur; tohum topraga gömülmeli ve karanlikta ölmelidir ki, böylece güneste cok daha güzel bir sekil olarak kendini topraktan gün yüzüne cikarabilsin. Insan disi bedende sekillenir ve ancak akla dayanmayanin mechullügünden duygudan, özlemden, bilginin o olaganüstü annesinden en parlak düsünceler cikar. Bu nedenle baslangictaki o kökensel özlemi, henüz bilmese de akla yönelen bir özlem olarak hayal etmeliyiz, tipki bizim bilinmeyen ve adi konulmamis bir iyilige duydugumuz özlem gibi.
- Schelling
Özgürlük sorusunu ahlak, din, bilim ve tarih acisindan ele alan ve insanlik tarihinin en önemli problemlerinden bir olan kötülük problemi cercevesinde yepyeni ve özgün bir bakis acisi sunan bu felsefi inceleme; Kantin sekseninde öldügü 1804, Schillerin zamanindan önce 1805 göcüp gittigi, Hegelin Tinin Fenomenolojisini yayimladigi 1807, Napoléonun Prusyada hakimiyetini kurdugu, Goethenin Faustun ilk kismini kaleme aldigi 1809 bir zamanin ürünüdür.
Schellingin 1809 yilinda yayimlanan Insan Özgürlügünün Özü Üzerine eseri, özsel bilgininin temelini tinsel olanda görüyordu. Tin kaderdi ve kader tindi; cünkü sadece onun özü özgürlüktü. Bu eser onun en büyük basarisidir ve ayni zamanda Alman felsefesinin, dolayisiyla da Bati felsefesinin en derinlikli eserlerinden biridir.
Engels, Bakunin, Kierkegaard ve Burckhardt gibi 19. yüzyilin etkisi büyük filozoflarinin hocasi olan Schellingi en önemli eserinden okumak sadece Alman Idealizmini anlamak icin degil, ayni zamanda Nietzsche ve Heideggerin yol haritalarindan büyük bir kismini belirledigi cagdas felsefe metinlerinin satir aralarinda rahatca gezinebilmek icin de elzem...